- külüncə
- (Meğri)qısabudaqlı tut ağacı. – Külüncədən yəxşi yarpax çıxmey
Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti. Redaktorlar: A.A.Axundov, Q.Ş.Kazımov, S.M.Behbudov.. 2007.
Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti. Redaktorlar: A.A.Axundov, Q.Ş.Kazımov, S.M.Behbudov.. 2007.
kulunç — is., cu, Ar. ḳulunc Şiddetli omuz ve sırt ağrısı Nefesi, kulunca, sıtmaya, havaleye, saraya, çarpıntıya birebirmiş. H. R. Gürpınar Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kulunç kırmak kulunç girmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kulunç girmek — bir organda veya vücut bölgesinde birdenbire veya şiddetli sancı oluşmak, tutulmak Ayağıma fena kulunç girdi, diye topallayarak onları takip etti. B. Felek … Çağatay Osmanlı Sözlük
külünç — gülünç, II I, 374 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
KULUNÇ — Tıb: Şiddetli bağırsak ağrısı. Omuzlarda ve vücutta bir ağrı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
kulunç kırmak — ağrıyan yeri ovmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
topulgak — kulunç I, 502 yaraya konulan bir ot, topalak otu, Cyperus I, 502 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
tolgag — kadın küpesi II, 288 sıkıntı, kulunç ve iç ağrısı II, 288 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini