epey

epey
(Zəngibasar)
çox, xeyli. – İcilasa epey adam gəlmişdi

Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti. . 2007.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Смотреть что такое "epey" в других словарях:

  • epey — zf. Az denmeyecek kadar, oldukça, hayli, epeyi, epeyce, epeyice Epey yürüdü ve üç sokak daha değiştirdi. T. Buğra …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bayağı — sf. 1) Aşağılık, pespaye Bütün hareketleri adi, kaba ve bayağı idi. Ö. Seyfettin 2) Basit, adi, sıradan, amiyane, banal Kardeşimi birdenbire çok bayağı buldum. P. Safa 3) zf. Hemen hemen, âdeta Bayağı kanacak gibi oldum. 4) zf. Gerçekten… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bir hayli — zf. 1) Epey, çok, hayli 2) Oldukça …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • bunca — sf. 1) Epey, çok Bunca yıldır soluğum sırtını yakmamış da şimdi yakıyor. M. Ş. Esendal 2) zf. Bu kadar, bu denli Bunca hakkı var bende. Ben hiç boşar mıyım? E. Bener …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dünya — is., gök b., Ar. dunyā 1) Güneşe yakınlık bakımından üçüncü gezegen, yer, yerküre, yer yuvarı, yer yuvarlağı, acun 2) Dış, çevre, ortam Biz dünyadan ayrı yaşarken dünya epey değişmiş. H. C. Yalçın 3) İnançları bir olan ülke veya insanlar… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • epeyce — zf. Epey Uyandığım zaman güneşi epeyce yükselmiş buldum. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • epeyi — zf. Epey …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • epeyice — zf. Epey Epeyice huysuz ve öfkeli adam olmakla beraber herifin bu tavrına pek o kadar kızmadı. Y. K. Karaosmanoğlu …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fenlenmek — nsz Yaşına göre bilmemesi gereken şeyleri öğrenmiş olmak Ben seni alık sanıyordum ama sen epey fenlenmişsin. H. R. Gürpınar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hantal — sf. 1) Kocaman, iri, kaba Epey iri ve hantal bir vücudu vardı. A. H. Tanpınar 2) İşi, davranışları kaba ve yavaş Suat onun yanında kendini iri yarı ve hantal hissetti, bırakıp kaçası geldi. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»