- boylam
- (Barana, Qazax)bax boyl. – Buroyu qutardı, boylam genə götdi oxudu (Qazax); – O bizə gəldi, boylam ikisi öyənə getdi (Barana)
Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti. Redaktorlar: A.A.Axundov, Q.Ş.Kazımov, S.M.Behbudov.. 2007.
Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti. Redaktorlar: A.A.Axundov, Q.Ş.Kazımov, S.M.Behbudov.. 2007.
boylam — is., gök b. Yeryüzündeki herhangi bir noktanın meridyen çemberiyle başlangıç olarak alınan Greenwich gözlemevinin meridyen çemberi arasındaki açı değeri, tul, tul derecesi, meridyen Birleşik Sözler gök boylamı … Çağatay Osmanlı Sözlük
BOYLAM — t. Yer yüzünde bir yerin başlangıç dairesine olan uzaklığının açı cinsinden değeri. (Bak: Tul … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
güneşsel — sf. 1) Güneşe ilişkin, güneşle ilgili Güneşsel boylam. 2) Güneşle birlikte doğan, güneşle birlikte batan (gök cismi) … Çağatay Osmanlı Sözlük
meridyen — is., gök b., Fr. méridien Boylam Ekvator dairesi, birer derece aralıkla 360 eşit parçaya bölündükten sonra her dereceden bir meridyen yayı geçirilir. Birleşik Sözler meridyen çemberi meridyen düzlemi başlama meridyeni … Çağatay Osmanlı Sözlük
tul — is., lü, gök b., esk., Ar. ṭūl 1) Boylam 2) mat. Uzunluk Birleşik Sözler tul derecesi … Çağatay Osmanlı Sözlük
tul derecesi — is., gök b. Boylam … Çağatay Osmanlı Sözlük
tûl — (A.) [ لﻮﻃ ] 1. uzunluk. 2. boylam … Osmanli Türkçesİ sözlüğü