düydü — is. məh. Balta küpünün arxası. Baltanın düydüsü … Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti
sağır sultan bile duydu — (Mısırdaki) duymayan kalmadı anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
Toluene (toxicology) — Metabolism in humansWhile a significant amount of toluene, 25% 40%, is exhaled unchanged via the lungs, a greater proportion is metabolised and excreted via other pathways. The primary route of toluene metabolism is by hydroxylation to benzyl… … Wikipedia
Intoxication au toluène — Le toluène, également appelé méthylbenzène ou phénylméthane est un hydrocarbure aromatique sous la forme d un liquide transparent, très répandu et utilisé comme produit de départ industriel ou comme solvant. Sa manipulation comporte des risques… … Wikipédia en Français
acılık — is., ğı 1) Acı olma durumu Göğsünde bir sızı, ağzında bir acılık duydu. Ö. Seyfettin 2) mec. Dokunaklılık, kederlilik, yaslılık Yüreğinde derin bir üzüntüyle acılık vardı. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir tutam — sf. Çok az Bir tutam saçın kafa derisinden koptuğunu, ince, sıcak bir yanma olarak duydu. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
boşluk — is., ğu 1) Oyuk, çukur, kapanmamış yer 2) Kesinti, kopukluk 3) Boş geçen süre Bu boşluktan sıkılıyorum. 4) Eksiklik, yoksunluk duygusu Nevin, içinde ucu bucağı kayıp bir boşluk duydu. S. F. Abasıyanık 5) mec. Yetersizlik O günden bugüne olanları… … Çağatay Osmanlı Sözlük
çocukça — sf. 1) Çocuk gibi Doktor Hikmet yüreğinde âdeta çocukça bir sevinç duydu. Y. K. Karaosmanoğlu 2) zf. Çocuğa yakışır biçimde … Çağatay Osmanlı Sözlük
çok geçmeden — zf. Kısa bir süre sonra Çok geçmeden büyük ağabeyim bu anarşiye son vermek ihtiyacını duydu. R. N. Güntekin … Çağatay Osmanlı Sözlük
deminki — sf. Biraz önceki Deminki kavgadan dolayı pişmanlık duydu. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük