yağdan

yağdan
I
(Bakı, Qazax, Naxçıvan, Ordubad)
lampanın neft tökülən hissəsi. – Yağdanın tozunu sil (Bakı); – Lampanın yağdanını düzəltdim (Naxçıvan); – Yağdana nəfit tökürüx’ (Ordubad)
II
(Cəbrayıl)
tikiş maşınına yağ tökmək üçün işlədilən yağqabı. – Yağdanı ma: gəti

Azərbaycan dilinin dialektoloji lüğəti. . 2007.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Смотреть что такое "yağdan" в других словарях:

  • yağdan — is. Yağ qoyulan və ya içərisinə yağ tökülən qab. Yağdanda yağ yoxdur. – Kəyan bir burda traktorçu Əliyə baxdı: – Ə, yağdanı zibillənmiş traktor kimi orda nə tıshatıs salmısan? Hə! Ə. Ə …   Azərbaycan dilinin izahlı lüğəti

  • Abdullah Öcalan — Born 4 April 1948 (1948 04 04) (age 63) Ömerli, Şanlıurfa,[1] Turkey …   Wikipedia

  • Yaghdan — Infobox Settlement official name =Yaghdan Յաղդան native name = pushpin mapsize =150px subdivision type = Country subdivision name = Armenia subdivision type1 = Marz (Province) subdivision name1 =Lori leader title = leader name = established title …   Wikipedia

  • düğme — is. 1) Giyecek, yorgan vb.nin bazı yerlerine ilikleyici veya süs olarak dikilen kemik, metal, sedef gibi sert maddelerden yapılmış küçük tutturma aracı Sımsıkı bağlanmış bir örme kese çıkarıyor, birer birer düğmelerini çözüyor. R. N. Güntekin 2)… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • et — is. 1) İnsanlarda, hayvanlarda deri ile kemik arasındaki kas ve yağdan oluşan tabaka Bu koyunda hiç et yok, pek zayıf. 2) Kasaplık hayvanlardan sağlanan kaslardan oluşmuş besin maddesi Bu, kurumuş pastırma renginde bir et parçası idi. H. Taner 3) …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • indirmek — i 1) Yüksekten, sarp ve kötü yerden veya yukarıdan aşağıya inmesini sağlamak Zeynep i o sel yatağından, yağdan kıl çeker gibi indirdi. Y. Kemal 2) Bir taşıt veya binek hayvanından aşağıya almak 3) Fiyatını azaltmak, düşürmek 4) Hızla vurmak Genç… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • vinterizasyon — is., İng. winterization Kademeli olarak soğutulan ve düşük sıcaklıklarda yavaşça karıştırılıp bekletilerek elde edilen donmuş asitlerin süzülerek yağdan uzaklaştırılması …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağlanmak — nsz 1) Yağlama işi yapılmak, yağ sürülmek, yağ konulmak 2) Yağ oluşmak ... şişman denilecek kadar etlenmiş, toplanmış, yağlanmış bir hanım var. M. Ş. Esendal 3) Yağdan kirlenmek ... saçlarını taramış, yakası pek yağlanan eski cübbesini… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağlı — sf. 1) Üzerinde veya içinde yağı olan 2) Yağı çok olan 3) Yağla yapılmış Yağlı çörek. 4) Besili, semiz Bir de olaydı şimdi diye yağlı hindi sayıklıyorsun. O. C. Kaygılı 5) Yağdan kirlenmiş veya lekelenmiş olan Uzun saçları eski redingotun yağlı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yüzüne hasret kalmak — (bir şeyin) o şeyden yoksun kalmak, hasret kalmak Burada yağdan yumurtadan geçtik, ekmek yüzüne hasret kaldık. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük


Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»